ASTRAL ŞİFANIN BİLGİ VE GÜCÜ ÖZDEN AKIŞLA GELİR

Atlantis uygarlığında baş gösteren bilinçsel ve genetik evrimsel sapmalar, insan bedeninde kendi enerjisi ile devinen bilincin ve insan bedenindeki hücrelere ait genetik yapıların bozunmalarına sebep olmuştur. O dönemden bu yana bu bozunma mahiyetlerine uygun olarak karmik yaşam döngüsünde bulunan insanın yaşadığı sapmaların boyutu daha da yükselmiş ve insanı olumsuz düşünce ve davranışlara sürükleyen egosantrik kişiliğe ait kaile alışlar ortaya çıkmıştır.

İlahi Hiyerarşik Kuruluşlar, insanın bu alternatifler çerçevesinde sergiledikleri olumsuz düşünce ve davranışları değerlendirerek astral ve maddi planlardan devreye soktukları şifa odaklarıyla insandaki olumsuz kaile alışların yanlış olduğunu göstermeleri için onlar üzerinden aydınlatıcı bilgiyi, olumsuz tesirleri giderici gücü devreye sokmuşlardır. Bu bilgi ve gücün şifalayıcı etkisi bu odakların Özünden kaynaklanmaktadır.

İnsandaki bilinçsel sapmaya paralel olarak insan beynindeki genetik evrimsel sapmanın da düzeltilebilmesi için bu odaklardan akışa geçirilen astral şifanın bilgisiyle insandaki kavram spektrumu genişletilirken, bir yandan da bu astral şifanın gücüyle genetik evrimsel sapmanın bertaraf edilmesi mümkün olmaktadır.

Bilinç genleri, insandaki astral formun alt ekstremitesinde yer alan üç şakranın merkezinde yer almaktadır. Bu genlerin insan kişiliğini meydana getirecek olguları duyumsal, duygusal, düşünsel ve seksüel mahiyetlerde muayyen kıstaslarda insan formundaki biyolojik beyinde yaşanmaktadır. Bilinç genlerinin enerjileri yine bu şakralarda bulunan iç devinim kanalları ile şakra devinim halkalarında bu olguların mahiyetlerine göre bazen doğru bazen de ters devinimli hareketler göstermektedir. Bu bilinç genlerinin deformasyonu ile meydana gelen güdümleyici potansiyel EGO, insanda ihtiras, kıskançlık, rekabet, kin, nefret, savaşma isteği, kibir, geçimsizlik, öfke, zulmetme gibi olguların yaşanmasına sebep olmaktadır.

Atlantisin dejenerasyonundan hemen sonra BİR’in Oğulları yerine göre yeryüzünde bir maddi form kullanarak, yerine göre göksel planlarda bir enerjetik form kullanarak kendilerine verilen yetki ve yükümlülüğe dayalı olarak kendi tasarruf alanlarına giren insani evrim prototiplerinin karmalarında bulunan karmik tortu ve çıkıntıları gidermek amacıyla şifalayıcı fonksiyonlar göstermektedirler. AMAÇ POZİTİF ANA HASAT YOĞUNLUĞUNU ARTTIRMAKTIR.

DİĞER TARAFTAN YİNE ATLANTİSİN DEJENERASYONUNDAN HEMEN SONRA BELİAL OĞULLARI DEJENERE ETTİKLERİ BİLİNÇ GENLERİ İLE MADDE GENLERİNİ YÜZYILLARDIR NEGATİF ANA HASAT YOĞUNLUĞUNU ARTTIRMAYI HEDEFLEYEREK KULLANDILAR. ŞİMDİ DÜNYANIN İÇİNDE BULUNDUĞU BU ANA HASAT DÖNEMİNDE DE BELİAL OĞULLARI DEJENERE ETTİKLERİ BİLİNÇ GENLERİ İLE MADDE GENLERİNİ YAPISINDA BULUNDURAN İNSAN FORMLARINI ORİON FETİH PROJESİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN KULLANMAKTADIRLAR.

İnsanın beyin loplarına ait hücrelerin çekirdek yapılarında fiziki ve metafiziki yaşam olgularının kaynakları olan duyarlılıkları yüklü madde genleri bulunur. Bu madde genlerindeki kayıtsal duyarlılıklar, bilinç genleri tarafından kilit altından serbest hale geçirilirken biyo hücrelerden oluşturulan maddi formda duyumsal duygusal, düşünsel, seksüel olguların yaşanması mümkün olmaktadır.

İNSANİ EGO TARAFINDAN YAŞANAN KİN, ÖFKE, KISKANÇLIK, NEFRET, KİBİR GİBİ TERS DEVİNİMLİ FİZİKİ YAŞAM OLGULARI AMİNO ASİTLER ARASI İLETİŞİM KEYFİYETİNİ BOZMAKTA VE HATTA DEJENERASYONA UĞRATARAK İNSAN BİYOKOMPÜTÜRÜNÜN KİLİT KODLARININ SIHHATLİ BİR TARZDA AÇILMINI KÖSTEKLEMEKTEDİR. BU NEDENLE İLAHİ İRŞAD VE TASARRUFLAR ANA HASAT DÖNEMİNDE DE İNSANİ EGONUN BERTARAF EDİLMESİ İÇİN DEVREDE TUTULMAKTADIR.

Her bir hadise esnasında insan varlığındaki düşünce ve davranış motivasyonları mutlaka Görev/İcraat Komisyonluğu ile paralel faaliyet gösteren Tespit Komisyonluğuna bağlı mekanizmaların eforlarıyla tespitlenmekte ve bu tespitler yükümlü mercii olan komiteliklere raporize edildikten sonra değerlendirilmekte ve insan varlığına bu değerlendirilmelerin neticesinde gerekeli olan tasarruflar gösterilmektedir.

İnsani ego sadece kendi ortaya çıktığı bedensel yapıya değil, içinde bulunduğu mekana ve mekanda yaşayan diğer evrim türlerine de zarar verecek olguları yaşayıp yaşatmaktadır. Şeytan insani egonun bu olguları yaşarken devreye girmekte ve olguların mahiyetine uygun olan destekleri vererek insani egoyu korkunç bir potansiyele yükseltmektedir.

Samanyolu galaksisi uzayında bulunan NEGATİF TESİRLER KUŞAĞI Orion Yönetim Komiteliği’nin tasarrufu altındadır. Orion Yönetim Komiteliği bu kuşaktan güç verdiği oğullarını Çekirdek Dünya ortamında yüzyıllardır birinci sınıf yayın odakları olarak kullanmaktadır. BU ODAKLAR, ÇOK ETKİLİ EMPOZİSYON KOPARIM GÜCÜ’NE SAHİPTİRLER. Bu nedenle kendilerine özel, güçlü hitap teknikleri, kişisel ego potansiyellerinin güdüm gücüyle oluşturulduktan hemen sonra bu tekniklere uygun olan gücü Negatif Tesirler Kuşağından hak ederek otomatikman çekerler. Bu oğullar, Samanyolu Galaksisi uzayında bulunan negatif düşünce formlarından da kendi hizmet mahiyetlerine uygun olan düşünce gücünü çekebilmeleri için Orion Yönetim Komiteliğinin devrede tuttuğu yükümlülük prosedürlerine uygun olan düşünce mahiyetlerinde aktiflik göstermelidirler.

ORİON YÖNETİM KOMİTELİĞİ BU HAKLARI SADECE OĞULLARA DEĞİL OĞULLARIN FETHETTİĞİ AKİTLİ BİLİNÇLERE DE TANIMAKTADIR. BU NEDENLE ÇEKİRDEK DÜNYA ORTAMINDA NEGATİF DAVRANIŞ VE DÜŞÜNCELERİN YOĞUNLUĞU GİTTİKÇE ARTMAKTADIR.

BÜTÜN BUNLARA KARŞILIK OLARAK SİRİUS YÖNETİM KOMİTELİĞİ KENDİ VARLIĞINA BAĞLI OLAN OĞUL KARAKTERLİ ODAKLARINI YİNE SAMANYOLU GALAKSİSİ UZAYINDA BULUNAN POZİTİF TESİRLER KUŞAĞINDAN BESLEMEKTE VE AYNI UZAYDA BULUNAN POZİTİF DÜŞÜNCE FORMLARINDAN BU ODAKLARA POZİTİF DÜŞÜNCE GÜCÜNÜ AKITMAKTADIR.

AXOY MA-TU

Bir yanıt yazın

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.