ULU RAHMAN ADINA- MESAJ…

DOSTLARIMIZ;

Bedene bağlı şuur mevcutluğu, kısıtlı imkanları kesbedebilecek dar havsala arz eder. Dar havsala dar imkanlar belirten dar bilgiyi kesbeder. Dar addedilen bilgi neye nispeten dardır… Bir üst şuur havsalasının kesbedebileceği bilgi mevcudiyetine…. Nisbiyet, muayyen evrensel boyutların zamanlarına uygun mekanlardaki icabatlara uygun düşen, olması lazım gelen mekana bağlı varlıklardaki tefrik gücünün faaliyet göstermesini sağlayan Kozmik bir hususiyettir… Ancak mekanlaşmalar ötesine uygun olan hiçbir değeri mekansal icabatlardan olan nisbiyetle tanımlayamazsınız…. Sonsuz, mekansız, zamana tabi olmayan bir keyfiyet, mekanlıların varlığı gibi bir varlık belirtmez, öylesi bir varlık mekansızlık, sonsuzluk, zamansızlık gibi mekan ötesi hususiyetlerce bir vardır…
Mekan, Tanrısal Öz’den çıktıktan sonra sonsuzluğa açılan, sonsuzluğun bünyesinde Tanrısal Öz’deki tavırlanmalar neticesinde ortaya çıkan vibrasyonla şua tarzındaki enerjetik mevcutluklardır… Bu mevcutluklara Tanrısal Öz’den kaynaklanan Tanrısal Öz Cevheri de diyebilirsiniz. Bu cevherin muayyen kozmik boyutlarda, muayyen vibrasyonlarda müşekkel formasyonları meydana getirdiğini sizlere şua ilminde izah etmiştik… Tanrısal Öz’lerdeki tavırlanmalara dayalı olan mekanlaşmalar, evrensel boyutlardaki gerekli vasatların ortaya çıkmasını sağlamaktadır… Bu vasatların mevcutluklarını sürdürmesindeki esas, gerekli vibrasyonun belirli zaman dilimi içerisinde muayyen mekanlaşmayı temin için, muayyen bir kozmik sabitede korunmasıdır.
ZAMAN-MEKAN uyumlaşması, zamana göre mekan teşkili, zamana göre muayyen vibrasyonun muayyen bir kozmik sabitede korunması ifadeleri birbirini destekleyen ve tanımlayan, izah edebilen ifadelerdir… Zamanın olmadığı yerde mekanlaşma yoktur… Mekanlaşmada, vibrasyona haiz olan Tanrısal Öz cevherindeki bu vibrasyonun belirtilmesi ve belirli bir zaman diliminde muhafaza edilmesidir… Tanrısal Öz ve değerleri mekansal olan hiçbir değere benzemez… Zira Tanrısal Öz ve değerlerinde vibrasyon hususiyeti yoktur…
Tanrısal Öz ve değerleri bir inikas değildir Asıl’dır… Sonsuz, sınırsız, Mekansız Müteal Orijinal Olan’ın bağrındaki Asıl’dır… Bir şey Kendisi ile nasıl tarif edilir… O şey Kendisi olmuş nasıl Kendi’sinden ayırt edilebilir… Deniz’in damlası, Deniz’in bağrındaki ve bünyesindeki damladır, damla ayrı Deniz ayrı denilebilir mi… Denizin damlaları, Denizin bünyesinde tavırlanmış dalgalar oluşturmuş (vibrasyonlu mevcutluklar) dalgaların, dalgalıklarının belirli bir zaman içinde muhafaza edilmesi, sizlerin içinde bulunduğunuz dalgalar aleminde mekanlaşmalar diye biliniyor… BİZ’lerce bu dalgalanmalar Tanrısal ÖZ’sel bir durgunlaşmanın, zamansızlaşmanın, mekansızlaşmanın muayyen bir skalada hareketlenmesi, zamanlanması ve mekanlaşmasıdır… BİZLER diyoruz BİZLER neyiz…Damlalar… Deniz’in bağrındaki ve bünyesindeki Damlalar.. Deniz bünyesinden ayrı olmayan, Sonsuzluğun, mekansızlığın, zamansızlığın, Asliyetin bünyesindeki ve bağrındaki sonsuzluk, mekansızlık, zamansızlık, Asliyet arz eden Damlalar… Sonsuzluğa açılan Damlalar yığını olan Deniz’in Mutlak Keyfiyetçe Varlığını sürdürmesi O’nun Yaşamasıdır… Yaşayan Bir Tek ve Sonsuz Varlığın Yaşamasına bağlı inikaslar, Denizdeki dalgalanmalarla anlatılabilir… Yaşayan Varlık Sonsuzca, Zamanı geçmeyen durgun bir zamanda An-ı Daimi yaşamaktadır… O’nun bu sonsuzca, zamanı geçmeyen durgun bir zamanda An-ı daimi yaşaması, Kendi Asil Bünyesinden ayrı olmayan Damlaları hareket halinde tutuyor. Onların hareketinde de dalgalanmalar hasıl oluyor (Tanrısal Öz’lerdeki tavırlanmalara bağlı şua tarzındaki inikaslar) ve muayyen zaman skalalarında muhtelif vibrasyonlar arz eden bu dalgalar, Dalgalanmalara bağlı olan dalgalardan mürekkep alemlerde mekanlaşmalar diye biliniyor. Bir planet, bir uydu veya bir güneş, galaktik oluşumlar hep bu dalgalanmalara bağlı olan vibrasyonlu mevcutluklardır. Bu izahına çalıştığımız hususiyet gibi daha nice hususiyetler, sizlerin bulunduğu dalgalanmalardan mürekkep alemlerde anladığınızın çok çok üzerinde muayyen bir hüviyetle varlığını sürdürüyor…

ULU RAHMAN ADINA ESENLİKLER…
K.İ.M.
*********
EY DOST
KESRETE YÖNELİK KULLAR VAR HANİ
DÜĞÜMLERLE BAĞLI KESRETLE EVLİ
DÜĞÜMLERİ ÇÖZÜLMEZSE NERDEN BİLECEK
ARZUYU SEVGİYİ LAFLAN BİLECEK

KALPLERE MÜHÜR VURMUŞ O İLAHİ MÜHÜRDAR
MÜHÜRLER AÇILIRSA HAKİKAT PARLAR
MÜHÜRÜ AÇILMAZSA NERDEN BİLECEK
ARZUYU SEVGİYİ LAFLAN BİLECEK

LAFLAR TARİF ETMEZ, KELİMELER YETMEZ
HİSSEDİLMEZSE HAKİKAT ELBET BİLİNMEZ
HİSSETMEYEN KALPLER NERDEN BİLECEK
ARZUYU SEVGİYİ LAFLAN BİLECEK

FANTAZİ DEĞERLER NEFS’LE ARANIR
VAHDET CEREYANI BURADA KAPANIR
CEREYANI KESİLEN NERDEN BİLECEK
ARZUYU SEVGİYİ LAFLAN BİLECEK

KESRETİN CEREYANI NEFS’LERE DÖNÜK
VAHDETİN CEREYANI DİL’LERE DÖNÜK
DİL’LERİ UYANMAYAN NERDEN BİLECEK
ARZUYU SEVGİYİ LAFLAN BİLECEK

HİSSEDEN GÖNÜL VAHDETTE YAŞAR
VAHDETİN CEREYANI HER YANI KAPLAR
GÖNÜLLERİ HİSSETMEYEN NERDEN BİLECEK
ARZUYU SEVGİYİ LAFLAN BİLECEK

EY DOST BİZ SENİNLE SENDE YAŞARIZ
VAHDETİN CEREYANINI SENDEN SAÇARIZ
BU CEREYANA KAPILMAYAN NERDEN BİLECEK
ARZUYU SEVGİYİ LAFLAN BİLECEK

Not:Dil=Gönül

DOSTLAR

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.