TEKAMÜL FRAKSİYONLARI

Evrenlerde bulunan her varlığın tekamül fraksiyonu, belirli bir kozmik sabite ile ayarlanan KOZMİK LİYAKAT‘ a dayalı olarak belirlenir. Tekamül fraksiyonlarının (kademelerinin) her varlığa özel değişiklik arz etmesi, tekamül kürelerinin satıhlarındaki değişik fikirlerin, değişik davranışların sahipleri olan varlıklara farklı farklı hayat formasyonlarıyla yaşam sağlamaktadır.

Bu yaşamlar, belirli zaman dilimlerinde cereyan eden hadiselerle muhatap olacak varlıklara tekamül fraksiyonlarında yücelmek için Kadir-i Mutlak tarafından verilen birer imkandır.

Hadiselerin değerlendirilmesi, tekamül kürelerindeki her varlığa özel olacağından her varlığın aynı hadiseden farklı mahiyette ders alması mümkünleşir. Tekamül ilanihayedir. Aklımıza hayalimize gelmeyen formasyonlarda tekamül süreçleri bulunmaktadır. Tekamül ötesi tekamüllerin muayyen süreçlerindeki formasyonları tasavvur dahi edilemez.

Her insan, varlığının beyin katmanlarındaki bilgi kodlarının (D.N.A’lardaki bilgi potansiyeli) farklı mahiyet ve kıstaslardaki açılımı, farklı tekamül koşullarıyla yoğun tekamül kürelerinde cehitler verirken, farklı farklı obje, suje ve hadiselerle muhatap olunmasına bağlıdır.

Bir insan, muayyen bir suje, obje veya hadiseyle muhatap olurken mutlaka muayyen mahiyet ve kıstastaki bir bilginin muayyen frekansıyla karşılaşmaktadır. İşte bu esnada bu frekansla uyumlaşma yapabilen beyin katmanlarındaki bilgi-frekans uyumlaşması, Mutlak Plan’ca matlup bir seviye arz edince, bu mahiyetteki bilgiyle ilgili kodda açılım sağlanmaktadır.

Bilmekteyiz ki; EGO bizlerin ortamımızda bulunan toplumsal bir baş belasıdır. Ego, bizlerin Öz’den gelen hasletlerimizin bihakkın tebarüz etmesine ket vuran, köstekleyici, mekana sıkı sıkı bağlayıcı bir unsurdur. Ancak yerli yerinde, kararınca vasıta olarak kullanılan egodan insanlığa hiçbir zarar gelmez. Ego’nun aşırısı Öz hasletlerle ilgili üçgenlerin kurulmasına mani olmaktadır. Ayrıca ego, bu üçgenlerin her nasılsa kurulmasından sonra da sanki hiç kurulmamış gibi dezfonksiyon arz edişine de sebebiyet vermektedir.

Tekamül küreleri üzerinde yaşayan ve ileri tekamül fraksiyonu arz eden her varlığın hayat formasyonuyla ilgili olan yaşamı, hem kendisi için hem de bir diğerleri için tekamül yüceltme babından çok faydalı olmaktadır. Her yaşam, tekamül yüceliminde etkili olan Rahman boyutundaki muayyen bir programa dayalı olarak tahakkuk ettirilen bir reaksiyondur. Her varlığın mukadderi olan muayyen hayat formasyonu, hem o varlığın kendisi için hem de muhatap bulundukları her ne varsa onun için tanzim bulmuş bir programdır.

TEKAMÜL KÜRELERİNDEKİ HER VARLIĞIN BİRBİRLERİYLE KARŞILAŞTIRILMASI YİNE BU PROGRAMLARIN İCABATLARINA GÖRE TAHAKKUK ETTİRİLMEKTEDİR.

Bu karşılaştırılmayla ilgili olan yegane vasıta sevgi vibrasyonudur. Evrenlerde bulunan her varlık, farklı amaçlarda da olsa mutlaka bir şeyi sever. Nebatı sever, hayvanı sever, insanı sever, maddeyi sever. Her ne olursa olsun, farklı mahiyet arz eden her ne varsa, varlığına özel bir programın esasları dahilinde onları sevecen bulur ve kendisinin de izah edemediği bir vibrasyonun etkileşimi ile sever… sever… sever… İşte bu SEVGİ VİBRASYONU’nun azizliğidir. Bu esaslar dahilinde cereyan eden varlıklar arasındaki fotonlaşma süre gitmektedir. Muayyen tekamül aşamalarını geçiren varlıklar, aşamalarının muayyen bir yerinde artık kendi kitaplarını okumaya ve yazmaya başlarlar. Her okuma ve yazma işlemi varlığa göre özelidir. Kitabını okuyan ve yazan her varlığın, kitabını okumasında ve yazmasında birbirinden grifit pozisyon arz eden hikmetler vardır.

AXOY MATU (Cenap BAŞMAN)

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.