Teknobiyo Hücrelerin Sirius Lyra ve Vega Teknolojik Uzmanlarınca Yapılanma Kavramları

Sirius Lyra ve Vega’nın teknolojik uzmanlarınca imal edilen tekno biyo hücreler, hücre canların (essaf lunyaların) saf bilinç bazındaki hücresel yapısı emsal alınarak yapıtlanıyor.

Sirius Lyra ve Vega teknobiyo hücre imalatında tanrısal bilinç bütünlüğünün enanaktif olma halini yaşayan hücre canlarla alakalı gizem planında kalan karakteristik özelliklerini göz önünde bulundurarak gerçekleştiriyor. İmal ettikleri teknobiyo hücreleri essaf lunyanın enerjisini kendi varlığına sığalayabilecek kapasitelerde tanzim ediyor. Diğer bir ifade tarzıyla, insani robotik teşkilattaki hücrelerin her biri tekno biyo hücredir ve bunların sınır marjı essaf lunyaya açık oluşudur, onu sağlayabilecek kapasitedir.
TANRI OLMAK, ANCAK KULLANILAN BİYOROBOTTAKİ HER TEKNOBİYO HÜCRENİN ESSAF LUNYANIN SIĞALANABİLECEĞİ HER TEKNOBİYO HÜCREYİ SIHHATLİ BİR DENGE RAYINDA TUTARAK GEREKEN GELİŞİM SÜRECİNDE GELİŞTİRMEKLE GERÇEKLEŞTİRİLEBİLİNİR.

Sirius Lyra ve Vega yıldız sistemlerindeki teknolojik uzmanlar Eksteri vasian zenyon kıstaslarında yaşayan Mutlak Vücudun her bir hücresinin sığalanabileceği tekno biyo hücreyi, essaf lunyanın sahip olduğu her mahiyetteki karakteristik özelliğine karşılık gelebilen hassaları tanzim edebilen teknolojik donanıma uğratmıştır. Sirius Lyra ve Vega’da emsal olan halleriyle imal edilen teknobiyo hücreler, varlıklarına kazandırılan muayyen standart özellikleriyle robot üretim ortamı olan Dünya’nın okyanuslarında çekirdeklerindeki mikrobiyo çiplerinin ekiminden sonra gösterilen teknolojik eforlarla maddi karakter ve hüviyete sahip olan halleriyle husule getirilmişlerdir. Bu teknobiyo hücreler İlk tanrısallık özelliklerini minimal seviyede kazandıkları zaman okyanuslarda ne yapmışlardır? Mitoz bölünme ile kendilerini klonlayarak kopyalamışlardır. O başlangıçtır, hala da devam etmektedir ve işte rejenerasyon böyle olmaktadır.

Her 5 yılda bir insan vücudundaki hücreler değişmektedir.

Başlangıçta minimal seviyede meydana gelen tanrısallığın, maksimal seviyede en üst kademesi mevcuttur. İşte bu kademede tekno biyo hücreye ait tanrısallığın eksteri vasiyan zenyon kıstaslarında mevcut olan essaf lunyayı sığalayabilecek bir teknolojik donanımı mevcuttur.

Soru: Her bir hücre eksteri vasianda bir kademe – merhaleye mi denk geliyor yoksa eksteri vasianda bütünselliğin içinde mi?

Bütünselliğin içinde bir karakteristiğe sahip. Örneğin bir hücre, aktifliği ne? Enanaktif, ama biliniyor. Örneğin bir tek uzman bir tekno biyo hücreyi oluştururken diyor ki, “ben bu hücreyi eksteri vasiyanda yaşayan şu essaf lunyanın beyin hücresine karşılık olsun” diyor. “Bu beyin hücresi, bu karaciğer hücresi olsun” diyor.

BİYOROBOTLARI OLUŞTURAN TEKNOBİYO HÜCRELER KENDİ VARLIKLARINA İMKAN TANINIRSA TEKNOLOJİK ÖZELLİKLERİ İLE İLGİLİ HER ŞEYİ TEBARUZ ETTİRMEKTEN YANADIR.

Hatta bu esfeli safilun kişiliği ile yaşanırsa mutasyon olma eğiliminde olur.

KULLANDIKLARI ROBOTLARDA ESFELİ SAFİLUN FARKINDALIK DÜZEYLERİNİ YOĞUNLAŞTIRANLARIN ROBOTLARINDAKİ TEKNOBİYO HÜCRELERİN ÖNCE MUTASYONA, SONRA DEJENERASYONA UĞRATILMALARI KAÇINILMAZ BİR NETİCEDİR.

Soru: O zaman Mutlak Vücut, vücutların oluşmasından oluşan bir vücut mu oluyor?

Bir Aryayı düşünün. O nedir? Vücudun organıdır ama kendisi de bir vücuttur. Arya da bir vücut olduğundan kendini yaratmak vücuda getirmek zorundadır. Neyi kullanacaktır? Cevherini kullanacaktır. O sırada cevherini kullanma bilgisine ve gücüne ihtiyaç duyacaktır.

Diğer bir şekilde, her bir arya kendi varlığındaki doğasallığın genel karakteristik özelliğine göre sahip bulunduğu keyfiyet haslet ve değerleri burada madde kainatı çekirdek düzeninde sergileyecektir. Bu sırada öz değer üçlüsünden bilgisini ve gücünü kullanacaktır. Bunlar daha önce verildi..

Sen şimdi bir robot kullanıyorsun. Bunu tekno biyo hücreler oluşturuyor. Tekno biyo hücreler senin tanrısallığının bir ifadesi olan essaf lunyaya açıktır, öyle imal edilmiştir. Senin bilinç bütünlüğünün kendi içinde bir beyin oluşu, kendi içinde bir beyincik, omur oluşu var. Kendi içinde organlar oluşu var.

Soru: Hücrelerin yenilenmesinin eksteri vasiandaki benzeri nasıl oluyor?

Orada öyle bir şey yok, çünkü eksteri vasiyanda kirlenme, yıpranma benzeri bir şey yok. Onlar burada var. Bu boyut her şeyiyle birlikte değişiyor. Zaman içinde zaman, mekan içinde mekan…

Soru: Tekno biyo hücreleri Lyra ve Vega’nın uzmanları imal etmişler. Entelektratum kıstasında bir robotun imal edilişi nerede kayıtlı?

O DA ONUN İÇİNDE. O SEVİYEYE GELİNCE ZATEN O HÜCRE KRİSTALLEŞİYOR. O TEBELLÜR EDE EDE, AYNI BİR ELEMENTİN DEVAMLI DÜNYA’DA TEBELLÜR EDE EDE KRİSTALLEŞMESİ GİBİ HÜCRE DE ÖYLE KRİSTALLEŞİYOR. BİR HÜCRE ÖLÜRKEN YENİSİNİ HAZIRLIYOR. HER YENİ HÜCRE BİR ÖNCEKİNE GÖRE DAHA İNKİŞAFLI OLUYOR. AMA BUNU HIZLANDIRMAK BİLİNCİN ELİNDE. HÜCRESEL REJENERASYON HIZ FAKTÖRÜNÜ ARTTIRABİLİRSİNİZ. AMA BUNLAR KEYFİ OLMAZ. YAŞANMASI GEREKLİ OLAN PLANDA YAŞANMASI GEREKLİ OLANIN, YAŞANMASI GEREKLİ OLAN YER VE ZAMANDA SIHHATLİ BİR ŞEKİLDE YAŞANMASI GEREKİR. SİZ ÇOK ŞEY KAYBEDİYORSUNUZ. ŞU NİZA HALLERİ VAR YA, ÖRNEĞİN ERKEK İLE KADIN ARASINDAKİ ÇEKİŞME HALLERİ. SİZDEN BİR ŞEYLER GÖTÜRÜYOR AÇIK.

Besiyer ajanlardaki toksinlerin teknobiyo hücreye olumsuz etkileri gibi, niza halleriyle alakalı etkiler de onları mutasyona, sonra dejenerasyona uğratırlar. Sonra robotların aksamlarındaki aksaklıklar belirir ve çok erken dezenkarnasyon kaçınılmaz olur. Nuh peygamber için 1000 yaşındaydı diyorlar. Gidin bir Agarthalı’ya sorun. “Ne olacak ki” der şaşırmaz, “ben de 1000 yaşındayım” der.

Bakın bir tanesi Fransız, bir horoz kalbini kaç sene, 7 sene besiyer ortamında çarptırmış. Ne vermiş? Toksinlerinden arındırılmış gıda vermiş. Ben de size diyorum ki, kendinizi bilincen sağlıklı tutun. Hiç duydunuz mu bilinç titreşimlerinin tek sondajlayıcı sistem icapları doğrultusunda ölçüldüğünü? Nereden alınıyor? Şakraların yıldız kutuplarından. Titreşimler sağlıklı ise ana titreşim kriterlerine uyuyor. Uymuyorsa sapma hali vardır. İşte bu sapma halinin yaşanması durumunda vücudundaki her bir hücrenin bundan etkilendiği ifade ediliyor. Sapma halleri ne olabilir? Bilinç titreşimleri ve düşünce sinyalleri ele alınıyor. Bir düşüncenin ana titreşim kriterleri, bir de bilincin titreşimleri ölçümleniyor.

Peki düşüncede sapma olursa nerede sapma oluyor? Kaile alış. Ne diyor İslam ona? Niyet. Diyorlar ya “niyeti bozuk” diye veya “çok iyi niyetli adam”, işte oradan geliyor. O zaman niyet eden kimdir? Eğer bir niyet varsa niyetin ortaya çıkmasında bir müsebbip olmalı değil mi bir etken bir odak? Kimdir niyet eden? Bilinç. Bilincin neyi? Tertemiz bilinç değil. Yersel adaptason kişiliği. Yersel adaptasyon kişiliklerinin her bir mahiyet itibariyle duyumsal, duygusal düşünsel, zevk ve haz planında yaşanan olgular, sapma halinde, farkındalık halinde yüksek benliğe karşı anarşizim yaşatır. Anarşizmin yaşanmasının sınır marjında korsan çıkar ortaya. Teknolojik Üsler Bir’lik Komitesi hemen “şu ölçüde korsan çıkmıştır” der. Bunun barisferde mahpes tutulması gerekir.

Düşük farkındalık düzeylerinin bazıları korsan değilse de bazen öyle bazen böyle, pek korsan gibi zarar vermiyor. Bu özgür irade yasasının icapları doğrultusunda yeryüzünde bulunsun. Bu bilinç kıymetleri oluşturdukların farkındalık düzeyleri ile deneyim yapsınlar. Bu sırada pek zararlı olmadığı kabul edilen farkındalık düzeyleri zaman zaman dez fonksiyon vurgulayabiliyor. Mesela yalan söylenmemesi gereken yerde “mecbur kaldım söyledim” diyor dezfonksiyon oluyor. Veya haksız kazanca neden oluyor.

Böyle durumlarda bunların birikimi sınır marjına geldiğinde neyi davet eder? Aşağıdaki esfeli safilunun kendine benzer olgulardaki farkındalık düzeylerini davet eder. Davet edilen davet edildiği yere mutlaka icabet eder gelir. Ne için? Güçlenmek için gelir. Yani ufak tefek yalandır vb konularda esfeli safilun kişiliği affetmiyor. Şimdi yaşadıklarınızı gözünüzün önüne getirin. Niyet eden kim burada? Davet eden mi niyet yapar davet edilen mi? Davet edenin niyeti olmasa davet edilen olur mu? O zaman davet eden buradadır. Davet eden nasıl eder? Davet eden hem yukarıdan davet eder, hem aşağıdan. Yukarıdan davet ederse ahseni tekvin yaratılışlı olarak kendini yaratır. Aşağıdan davet ederse esfeli safilun yaratılışlı olarak kendini yaratır. Davet edilen kendine benzeyeni gördüğünde icabet eder. Zaten davet eden kendine benzer olguları ancak davet ederse, o davete icabet eden kendine uygun olguları görürse icabet edip, birlenip güçlenir.

LOKMAN HEKİM ÖLÜME ÇARE ARAMIŞ DURMUŞ. ASLINDA ÖLÜMÜN ÇARESİ SIHHATLİ YAŞAMAK. YANİ KOZMİK HİYERARŞİNİN ÖNGÖRDÜĞÜ PRENSİPLER DOĞRULTUSUNDA YAŞAMAKTIR.

Bir tanesi uyanmış sırılsıklam diğeri ise halen uykudadır. Çiftleri kastediyorum. Bu uyanmış olmasına rağmen, uykuda olan bir takım olgular yaşıyor, karşısındaki kendine ayine oluyor, kendindeki hezeyan halini karşısındakine bulaştırıyor. Biri diriliği yaşama hakkını elde etmiş, diriliği yaşama hakkı elinden alınıyor. Ne olacak? Hak yerini bulmalı. Her biri aynı mahiyet ve kıstasta uyanıyor mu zannediyorsunuz? Uyanmıyor. Bir gün geliyor uyanmadığı tarafıyla hezeyan yaşıyor. O zaman esfeli safilunun bir veya birkaç hali o formda farkındalık teşkil ediyor. Ses plikalarında bazı sesler çıkarıyor. Karşısındaki de ona ayine oluyor. O seslere karşı duyumsal aktiflik planından sahip olduğu verilerle hemen cevap veriyor. Öyleyse ne yapacaksınız? Bundan sonra karşısında durmayacaksınız. Baktınız sesinizi çıkarmadığınız halde hala üzerinize geliyor, hemen evden çıkıp bir başka arkadaşınıza gideceksiniz. İş bu haddeye gelmişse, eğer bir niza hali olursa, uyanık olan daima mutazarrır durumda bırakılıyor. Şu veya bu mahiyette bir haller. Eğer biri öfkelenmiş bağırıyor çağırıyor, karşısındaki eşi mutazarrır kılıyorsa. O mutazarrır kalabilecek eş sükunet etsin, buna rağmen hala diğeri üzerine üzerine geliyorsa, o zaman oradan çıkıp bir kardeşinin evine gitsin.

Peki niza halinden sonra barışırlarsa kaybettikleri bir şey yok mu? Kendi cevheri oluş istihaklarından devreye sokulan bu biyokompütürün hücrelerini hiç de makbul olmayan bir manyetik alanla kuşattılar, abluka altına aldılar. Her bir tekno biyo hücre dejeneraktif mevcelerden etkilenir.

Sen vücudunun hücrelerini tehlike altına alıyorsun. Sinirlenmek, kibirlenmek, gurur meselesi yapıp hezeyana kapılmak, alınganlık programını açıp alınganlıktan dolayı gerilmek, hepsi var içinde. Ajitasyon hali bile var. Ağlıyor sızlıyor. “dertleri zevk edindim bende neşe ne arar” gibi bir pozisyon işte.. Onun da bir tutkusallık olduğunu biliyor musunuz? Hem de periyodik olarak yaşatıyor kendine. Bir dinamik, egoya ait bir dinamik. Bakıyorsun arada sırada belirli dönemlerde 3 gün geçiyor stres hali, şunun derdi bunun derdi, veya şu şöyle yapmış bu böyle yapmış, onu zevkan yaşıyor. İşte bu da egonun bir azizliği. O zaman Zentarion’a açık bir odaklık keyfiyeti yürütüyor.

ŞU DÜNYA’DA TESADÜF DİYE BİR ŞEY YOK. PEKİ AİLE SİSTEMİNDE NEDEN KARI KOCA AYNI EVDE BULUNUYOR DA, BİRİSİ JAPONYA’DA BİRİSİ AMERİKA’DA OLMUYOR? EŞLERİN ENERJETİK FORMLARI BİRBİRİNE UZAK OLUR MU? PEKİ ÇOCUĞUN FORMU HEM ANADAN HEM BABADAN GELECEK ENERJİYİ ALIP, TAGADDİ BULDURMA YÖNÜNDE AYARLANMIŞ. PLATFORMİK ENERJİ YASASI İCAPLARI DOĞRULTUSUNDA LYRA VE VEGANIN OLUŞTURDUĞU HER BİR HÜCRE O ŞEKİLDE İMAL EDİLMİŞTİR Kİ, BURADA HANGİ BİYO ROBOTTA BULUNURSA BULUNSUN, DOĞUM SIRASINDA UZAYDAKİ GEZEGENLERİN O SIRADAKİ POZİSYONDA OLANLARINDAN ALIR.

AXOY MA-TU / Ö.CENAP BAŞMAN

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.